+ All Categories
Home > Documents > cu.edu.tr - ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ...ZnO oda sıcaklığında 3.3 eV’luk...

cu.edu.tr - ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ...ZnO oda sıcaklığında 3.3 eV’luk...

Date post: 10-Feb-2021
Category:
Upload: others
View: 1 times
Download: 0 times
Share this document with a friend
122
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Deniz Kadir TAKCI PFCVAD (ATMALI FİLTRELİ KATODİK VAKUM ARK DEPOLAMA) SİSTEMİYLE ZnO:Al BİLEŞİKLERİNİN ÜRETİLMESİ VE KAREKTERİZASYONU FİZİK ANABİLİM DALI ADANA, 2011
Transcript
  • ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    YÜKSEK LİSANS TEZİ

    Deniz Kadir TAKCI

    PFCVAD (ATMALI FİLTRELİ KATODİK VAKUM ARK DEPOLAMA) SİSTEMİYLE ZnO:Al BİLEŞİKLERİNİN ÜRETİLMESİ VE KAREKTERİZASYONU

    FİZİK ANABİLİM DALI

    ADANA, 2011

  • ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    PFCVAD (ATMALI FİLTRELİ KATODİK VAKUM ARK DEPOLAMA)

    SİSTEMİYLE ZnO:Al BİLEŞİKLERİNİN ÜRETİLMESİ VE KAREKTERİZASYONU

    Deniz Kadir TAKCI

    YÜKSEK LİSANS TEZİ

    FİZİK ANABİLİMDALI Bu Tez / /2011 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu ile Kabul Edilmiştir. ……………….................... ………………………….. ……................................ Yrd. Doç. Dr. Şadi YILMAZ Prof. Dr. Ramazan ESEN Prof. Dr. Birgül YAZICI DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Fizik Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No:

    Prof. Dr. İlhami YEĞİNGİL Enstitü Müdürü

    Bu Çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: FEF-2010YL34 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge ve fotoğrafların

    kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

  • I

    ÖZ

    YÜKSEK LİSANS TEZİ

    PFCVAD (ATMALI FİLTRELİ KATODİK VAKUM ARK DEPOLAMA) SİSTEMİYLE ZnO:Al BİLEŞİKLERİNİN ÜRETİLMESİ VE

    KAREKTERİZASYONU

    Deniz Kadir TAKCI

    ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    FİZİK ANABİLİM DALI

    Danışman : Yrd. Doç. Dr. Şadi YILMAZ Yıl: 2011, Sayfa: 107 Jüri : Prof. Dr. Ramazan ESEN : Prof. Dr. Birgül YAZICI : Yrd. Doç. Dr. Şadi YILMAZ

    Bu çalışmada Atmalı Filtreli Katodik Vakum Ark Depolama (PFCVAD) yöntemi ile alüminyum katkılı çinko oksit ince filmler (ZnO:Al) oda sıcaklığında cam alttaban üzerine üretildi. Elde edilen filmlerin optiksel ve elektriksel özelliklerinin sıcaklık ve basınç değişiminden nasıl etkilendiği araştırıldı. Anahtar kelimeler: Filtreli Katodik Vakum Ark, ZnO:Al, AZO ince film

  • II

    ABSTRACT

    MSc

    DEPOSİTİON AND CHARACTERİZATİON OF ZnO:Al COMPOUNDS BY PULSED FİLTERED CATHODİC VACUUM ARC DEPOSİTİON

    TECHNİQUE

    Deniz Kadir TAKCI

    ÇUKUROVA UNIVERSITY INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES

    DEPARTMENT OF PHYSIC

    Supervisor : Yrd. Doç. Dr. Şadi YILMAZ Year: 2011, Pages: 107 Jury : Prof. Dr. Ramazan ESEN : Prof. Dr. Birgül YAZICI : Asst. Prof. Dr. Şadi YILMAZ

    In this study, aluminum doped zinc oxide thinfilms (ZnO:Al) were produced at room temperature on glass substrates by a pulsed filtered cathodic vacuum arc deposition system. Furthermore, the influences of temperature and pressure on the optical and electrical properties were investigated for the produced Al-ZnO thin films.

    Key words: Filtered cathodic vacuum arc, ZnO:Al, AZO thin film

  • III

    TEŞEKKÜR

    Bu tezin yönetiminde ve oluşumunda aynı zamanda çalışmalarım sırasında

    karşılaştığım sorunların çözümünde her türlü desteğini esirgemeyen, çalışmalarımda

    beni yönlendiren, çalışma yapmak için bütün olanakları sağlayan hocam Prof. Dr.

    Ramazan ESEN’ e sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

    Çalışmalarım sırasında bana yol gösteren danışmanım Yrd. Doç. Dr. Şadi

    YILMAZ’ a ve yardımlarından dolayı hocam Prof. Dr. Hamide KAVAK’ a

    teşekkürlerimi sunarım.

    Deneylerim ve ölçümlerim sırasında benden yardımlarını esirgemeyen,

    deneyleri beraber yaptığımız grup arkadaşlarım Dr. Necdet Hakan ERDOĞAN ve

    İlker ÖZŞAHİN’ e yardım ve sabırlarından dolayı teşekkürlerimi sunarım.

    Grup arkadaşlarım Kamuran KARA, Havva YANIŞ, Zeynep BAZ, Saadet

    YILDIRIMCAN ve Birsen KESİK’ e teşekkür ederim.

    Her zaman yanımda olan ve manevi desteklerini esirgemeyen nişanlım

    Öğretim Görevlisi Hatice Aysun MERCİMEK’ e, ve dostlarım Dr. Mahmut

    KARADAĞ ve Dr. Yaşar ÇOLAK’ a teşekkürü bir borç bilirim.

    Böyle yoğun bir çalışma sürecinde beni sonuna kadar maddi manevi olarak

    destekleyen ve her türlü fedakârlığı gösteren aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

  • IV

    İÇİNDEKİLER SAYFA

    ÖZ.................................................................................................................... I

    ABSTRACT..................................................................................................... II

    TEŞEKKÜR..................................................................................................... III

    İÇİNDEKİLER........ ..................................................................................... IV

    ŞEKİLLER DİZİNİ.. ..................................................................................... VIII

    TABLOLAR DİZİN. ....................................................................................... XII

    1.GİRİŞ............................................................................................................ 1

    2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR .......................................................................... 5

    3.MATERYAL ve METOD............................................................................ 13

    3.1. ZnO’ nun Temel Özellikleri................................................................ 13

    3.1.1. Giriş............................................................................................. 13

    3.1.2. Kimyasal Özellikler..................................................................... 14

    3.1.3. Fiziksel Özellikler..…….............................................................. 15

    3.1.3.1. Kristal Yapısı …………................................................... 15

    3.1.3.2. Mekanik Özellikler………………………………….….. 17

    3.1.3.3. Elektriksel Özellikler………………………………….... 17

    3.2. ZnO İnce Filmlerin Depolamasında Kullanılan Bazı Üretim

    Yöntemleri………………………………………………………….....

    18

    3.2.1. Giriş……………………………………………….…………… 18

    3.2.2. Radyo Frekans Magnetron Söktürme Yöntemi……….……….. 19

    3.2.3. Moleküler Demet Epitaksiyel Yöntemi (Molecular-Beam

    Epitaxy-MBE)…………………………………………………...……

    20

    3.2.4. Atmalı-Lazer Depolama……………………………………….. 20

    3.2.5. Kimyasal Buhar Depolama………………………………….…. 22

    3.2.6. Filtreli Katodik Vakum Arklar……………………………….... 22

    3.2.6.1 Giriş……………………………………………………... 22

    3.2.6.2. Ark İnce Film Depolama……………………….............. 23

    3.2.6.3. Ark İyon Kaynağı…………………………………….… 24

    3.2.6.4. Katodik Ark Bileşenleri………………………………... 24

  • V

    3.2.6.5. Ark Deşarjı……………………………………………... 25

    3.2.6.6. Atmalı ve Sürekli CVA………………………………. 26

    3.2.6.7. Katot Spotları……………………………………….….. 27

    3.2.6.8. Spot Başına Akım…………………………………….... 27

    3.2.6.9. Akım Yoğunluğu……………………………………….. 27

    3.2.6.10. İyon Hızları………………………………………….... 28

    3.2.6.11. İyon Yük Durumları…………………………………... 29

    3.2.6.12. Spot Türleri………………………………………….... 29

    3.2.6.13. Tersinir Hareket……………………………………….. 30

    3.2.6.14. Plazma ve Makroparçacık Taşınması…………………. 31

    3.2.6.15. MP Filtresi Dizayn Kriteri ……………………………. 32

    3.2.6.16. Manyetik Filtre Çeşitleri…………………………….... 34

    3.2.6.17. Bir Depolama Tekniği Olarak Filtreli Katodik Vakum

    Ark……………………………………………………………….

    39

    3.2.6.18. Filtreli Katodik Vakum Ark daki Son Gelişmeler.…… 41

    3.2.6.19. Motivasyonlar…………………………………….…… 42

    3.3. Yarıiletkenlerde Temel Soğurma………………………………….….. 43

    3.3.1. Bantlararası ve Safsızlık soğurması………………………….… 43

    3.3.2. Soğurma ve Kazancın Temel Teorisi………………………….. 45

    3.3.3. Direkt Bantarası Soğurma….………………….………………. 48

    3.3.4. Mutlak Sıfırda Soğurma……………………………….………. 49

    3.4. Film Katakterizasyonu……………………………………….……….. 55

    3.4.1. Optiksel Karakterizasyon…………………………………….... 55

    3.4.1.1. Film Kalınlığı Hesabı…………………………………... 55

    3.4.1.2. Soğurma Katsayısının Hesaplanması…………………... 56

    3.4.1.3. Yasak Enerji Aralığının Hesaplanması……………….... 61

    3.4.2. XRD Analizi………………………………………………….... 62

    3.4.3. Hall Analizi…………………………………………………….. 64

    3.4.3.1. Mobilite………………………………..…………..….... 64

    3.4.3.2. Direnç…………………………………………..…...... 66

    3.4.3.3. Hall Etkisi Olayı………………………………………... 70

  • VI

    4. TARTIŞMA VE BULGULAR……………………………………………… 91

    4.1. Atmalı Filtreli Katodik Vakum Ark Depolama Yöntemi İle Elde Edilen

    ZnO:Al İnce Filmlerin Optik Özelliklerinin Belirlenmesi……………… 91

    4.2.Elektriksel Özellikler…………………………………………………… 98

    5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER…………………………..…………………… 101

    KAYNAKLAR………………………………………………………………… 103

    ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………………. 107

    3.4.3.4. Hall Etkisi ve Lorentz Kuvveti…………..…………….. 70

    3.4.3.5. Van Der Pauw Tekniği…………………..…………...… 72

    3.4.3.6. Direnç ve Hall Ölçümleri……………...……………….. 75

    3.4.3.7. Örnek Geometrisi……..…………................................... 75

    3.4.3.8. Direnç Ölçümleri İçin Tanımlar…..……………………. 76

    3.4.3.9. Direnç Ölçümleri……………….....……………………. 76

    3.4.3.10 Direnç Hesaplamaları……………….............................. 77

    3.4.3.11. Hall Ölçümü İçin Tanımlar............................................ 78

    3.4.3.12 Hall Etkisi Ölçüm Sistemi ve Ölçme Tekniği................. 78

    3.4.3.13. Hall Hesaplamaları…...............................................….. 79

    3.5. Deneysel Düzenek ve Süreçler……………………………………….. 81

    3.5.1. Atmalı Filtreli Katodik Vakum Ark Depolama Sistemi…….…. 81

    3.5.2. PFCVAD Sisteminin Yapısı………………………………….... 81

    3.5.2.1. Reaksiyon Odası………………………………………... 82

    3.5.2.2. Birincil ve Turbomoleküler Pompa Sistemi…………..... 83

    3.5.2.3. Atmalı Plazma Ark Kaynağı………………………….... 84

    3.5.2.4. Gaz Akış-Basınç Kontrol Sistemi…………………….... 86

    3.5.3. Katot………………………………………………………….... 88

    3.5.4. Alt Tabanlar……………………………………………………. 88

    3.5.5. PFCVAD Sistemi İle Plazma Üretimi ve Taşınması…………. 89

    3.6. Sistem Karakterizasyonunda Kullanılan Cihazlar……………………. 89

    3.6.1. Optiksel Geçirgenlik………………………………………….... 89

    3.6.2. Elektriksel Özellikler……………………...………………...…. 90

  • VII

  • VIII

    ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA

    Şekil 3.1. ZnO’nun kristal yapılarının gösterimleri (a) Kaya tuzu, (b)

    Zinc Blende, (c)Wurtzite…………………………....................

    16

    Şekil 3.2. Atmalı lazer depolama sisteminin şematik diyagramı………... 21

    Şekil 3.3. Katodik vakum arkın başlıca bileşenlerinin şematik

    gösterimi………………………………………………..……...

    25

    Şekil 3.4. Ark spotlarının aksi yönüne doğru ayrılan plazma jetlerinin

    görüntüsü……………………………………………………....

    31

    Şekil 3.5. 90o eğimli filtrenin şematik gösterimi……………………..….. 35

    Şekil 3.6. S-şekilli manyetik filtre……………………………………….. 36

    Şekil 3.7. Diyagram (a) ve fotoğraf (b) bir duble eğimli düzlem sapmalı

    (off-plane) filtreye aittirler ve (c) bir duble eğimli düzlem

    sapmalı filtreyle donanmış FCVA sisteminin şematik

    gösterimi. Duble eğimli düzlem sapmalı filtreye bir kenardan

    bakıldığında iki boyutlu şekilde 90°eğimli bir filtre gibi

    göründüğü not edilmelidir……….………………………….....

    38

    Şekil 3.8. Yukarı kısmı 90° ve dip kısmı S şekilli serbest manyetik

    filtre…………………………….……………………………...

    39

    Şekil 3.9. Yarıiletkenlerdeki farklı soğurma süreçleri (a) gerçek uzay ve

    (b) karşıt uzay: (1) bantdan banda (2) iletkenlik bant arası (3)

    valans bant arası (4) vericiden iletkenlik bandına (5) alıcıdan

    valans bandına (6) valans bandından vericiye (7) alıcıdan

    iletkenlik bandına ve (8) vericiden alıcıya geçişler………....…

    44

    Şekil 3.10. Yarıiletkenlerdeki Bloch fonksiyonlarının şematik temsili: (a)

    periyodik potansiyel (b) dolu dalga fonksiyonu (c) hücre

    periyodik kısmı ve (d) düzlem dalga kısmı……………......

    51

    Şekil 3.11. E-k diyagramında direk optiksel geçiş için k’ nın korunumunu

    açıklayan düşey geçiş……………………………………….....

    53

    Şekil 3.12. İnce bir tabakadaki soğurma………………………………….. 58

    Şekil 3.13. İnce bir filmde çok yansımalı ışık geçirimi…………………… 59

  • IX

    Şekil 3.14. Amorf bir yarıiletkenin soğurma katsayısının enerji ile

    değişimi………………………….…………………………….

    62

    Şekil 3.15. Bir yarıiletken içindeki bir elektronun şematik yörüngesi. (a)

    Rastgele ısısal hareket. (b) Gelişigüzel ısısal harekete ve

    uygulanan bir elektrik alana bağlı birleştirilmiş hareket………

    65

    Şekil 3.16. n-tipi bir yarıiletkende iletkenlik süreci (a) ısısal denge

    durumunda ve (b) bir öngerilim şartı altında………………….

    67

    Şekil 3.17. L uzunluğu ve A kesitsel alanıyla birlikte düzgün şekilde

    katkılanmış bir yarıiletken çubukta akım iletimi…………...….

    69

    Şekil 3.18. Manyetik alan ve Lorentz kuvveti………………………....…. 72

    Şekil 3.19. Van Der Pauw Tekniği………………………………………... 73

    Şekil 3.20. Hall voltajı ölçme düzeneği………………………………........ 74

    Şekil 3.21. Hall ölçümünde kullanılan örnek geometrileri………………... 75

    Şekil 3.22. Hall Ölçüm Sistemi………………………………………,...… 79

    Şekil 3.23. PFCVAD sisteminin şematik gösterimi………………………. 82

    Şekil 3.24. Reaksiyon odasının dıştan görünüşü…………………….......... 83

    Şekil 3.25. Birincil ve turbo moleküler pompa görüntüsü……………….. 84

    Şekil 3.26. Plazma ark kaynağı………………………….………………... 85

    Şekil 3.27. Mini tabanca şematik gösterimi………………………….…… 85

    Şekil 3.28. Mini tabanca görüntüsü…………………………..…………… 86

    Şekil 3.29. Gaz akış basınç kontrol sisteminin görüntüsü………………… 87

    Şekil 3.30. Azot jenaratörü ve oksijen tüpünün görüntüsü……………… 88

    Şekil 3.31

    Şekil 4. 1..

    Perkin-Elmer UV/VIS Lamda 2S Spektrometresi……………

    6.0 ×10-4 Torr basınç ve 500 V ark voltajıyla cam alt tabanlar

    üzerine depolanan ZnO:Al filmi ve bu filmlerinin farklı

    tavlama sıcaklıkları için optik geçirgenlik eğrileri…………….

    90

    91

    Şekil 4.2. 6.0 ×10-4 Torr basınç ve 500 V ark voltajıyla cam alt tabanlar

    üzerine depolanan ZnO:Al filmlerinin farklı tavlama

    sıcaklıkları için soğurma katsayısının enerjiye göre değişimi...

    93

    Şekil 4.3. 6.0 ×10-4 Torr basınç ve 500 V ark voltajıyla cam alt tabanlar

    üzerine depolanan ZnN filmlerinin farklı tavlama sıcaklıkları

  • X

    için, ( ℎ ) ’ in ℎ ’e göre grafiği…………………….………. 94 Şekil 4.4. 1.0× 10-3 Torr basınç ve 500 V ark voltajıyla cam alt tabanlar

    üzerine depolanan ZnO:Al filmlerin farklı tavlama sıcaklıkları

    için optik geçirgenlik eğrileri…………………........................

    95

    Şekil 4.5. 1.0× 10-3 Torr basınç ve 500 V ark voltajıyla cam alt tabanlar

    üzerine depolanan ZnO:Al filmlerinin farklı tavlama

    sıcaklıkları için soğurma katsayısının enerjiye göre değişimi...

    96

    Şekil 4.6. 1.0× 10-3 Torr basınç ve 500 V ark voltajıyla cam alt tabanlar

    üzerine depolanan ZnO:Al filmlerinin farklı tavlama

    sıcaklıkları için ( ℎ ) ’ nin ℎ ’e göre grafiği…….............…

    97

  • XI

  • XII

    TABLOLAR DİZİNİ SAYFA

    Tablo 3.1. ZnO’ nun sahip olduğu çeşitli nitelikler………………………..... 14

    Tablo 4.1. 6.0 ×10-4 Torr basınç ve 500 V ark voltajıyla oda sıcaklığında

    tutulan cam alt tabanlar üzerine depolanan ZnO:Al filmlerinin

    farklı tavlama sıcaklıklarındaki Hall etkisi ölçümleri…………….

    98

    Tablo 4.2. 1.0× 10-3 Torr basınç ve 500 V ark voltajıyla oda sıcaklığında

    tutulan cam alt tabanlar üzerine depolanan ZnO:Al filmlerinin

    farklı tavlama sıcaklıklarındaki Hall etkisi

    ölçümleri………………………………………………………….

    99

  • XIII

  • 1. GİRİŞ Deniz Kadir TAKCI

    1

    1. GİRİŞ

    Periyodik tablodaki IIB – VIA grubu elementlerinden oluşan bileşiklerinin

    sayabileceğimiz temel özellikleri; iletim ve değerlik bantları arasında oldukça geniş

    bant aralığı sağlayan yüksek iyoniklikleri ve geniş bant aralıklarının da direk bant

    aralığı olması, soğurma ve lüminesans için yüksek optik geçirgenlik olanağına sahip

    olmalarıdır. Fotoelektrik ve optoelektronik uygulamalarda kullanılan aygıtlara

    baktığımız zaman II-V grubu bileşiklerinin ve bu grup içinde yer alan çinko oksit

    (ZnO) ince filmlerinin önemi görülmektedir.

    ZnO oda sıcaklığında 3.3 eV’luk geniş enerji bant aralığı ve yüksek eksitonik

    bağlanma enerjisi (60 meV) ile yaygın kullanılan bir malzemedir. Çinko oksit (ZnO)

    günümüzde birçok teknolojik uygulamaları olan ve potansiyel olarak birçok yeni

    uygulama alanı olan bir yarıiletkendir. Bu uygulamaları:

    - Morötesi (UV) ışık yayıcılar (LED’ler ve ışıklı paneller),

    - Spin fonksiyonel aygıtlar (polarize ışık yayıcılar, Spin alan etkili transistörler s-

    FET, kuantum bazlı sayısal aygıtlar),

    - Biyo-algılayıcılar,

    - Gaz algılayıcılar,

    - ZnO nanorod aygıtlar,

    - Yüzey akustik dalga (SAW) aygıtları,

    - Işık geçirgen elektronik uygulamalar (gösterge panelleri),

    gibi ana hatlarıyla listelemek mümkündür.

    III grubu metal katkılayıcılar örneğin Al, In, Ga uygun bir şekilde

    katkılandığında ZnO ince filmlerinin elektriksel iletkenliği artar, dirençleri azalır ve

    aynı derecede ısısal dengeleri gelişir. Alüminum katkılı ZnO (ZnO:Al veya AZO)

    optik geçirgen, iletken filmler, elektriksel ve optiksel uygulama alanlarında

    fonksiyonel materyal olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Görünür dalga boyundaki, yüksek elektriksel iletkenlikleri ile geçirgenlikleri

    bilimsel araştırmalarda ve geçirgen elektrot, LEDs, LDs (Lazer Diyot), güneş enerjisi

    hücreleri, OLEDs’ ler için anot elektrodu, dokunmatik ekranlar gibi teknolojik

  • 1. GİRİŞ Deniz Kadir TAKCI

    2

    uygulamalarda dikkat çekicidir. Uygulama için yüksek kalitede ince AZO film

    hazırlamada filmin yapısal, elektriksel ve optiksel özelliklerini analiz etmek çok

    önemlidir.

    ZnO yarıiletken ince filmler magnetron söktürme, metal organik kimyasal

    buhar depolama, termal buharlaştırma gibi çeşitli yöntemlerle üretilebilir. Bu tezde

    ZnO:Al yarıiletken ince filmler atmalı filtreli katodik vakum ark depolama

    yöntemiyle üretildi.

    Katodik plazma ark depolama tekniği fiziksel buhar depolama sistemleri

    içindeki önemli yöntemlerdendir. Yarıiletken ince filmlerin depolama sistemleri

    içinde plazma yardımlı atmalı filtreli katodik vakum ark depolama sistemi yeni

    gelişmekte olup, düşük alt taban sıcaklıklarında iyi tutunmuş yüzey morfolojisi

    kontrol edilebilen, yüksek yoğunluklu bileşik filmlerin sentezi için uygun bir

    sistemdir. Katodik ark, katot yüzeyindeki ark deşarj yayınlama sisteminin katodu

    erozyona uğratarak buharlaştırmasıyla oluşur ve sistemde reaktif gaza ihtiyaç

    duyulmaz. Katot, metal, metal alaşım veya yarı iletken olabilir.

    Ark kaynağından yayınlanan plazma; elektronlar, iyonlar ve makro

    parçacıklar ve nötral metal buharı içerir. Nötral metal buharı, kütle transferinin küçük

    bir kısmını oluşturur. Bu nedenle ark kaynağından kaplama materyal akısı, tümüyle

    iyonlar ve makro parçacıklardan oluşur ve üretilen iyonların ortalama kinetik

    enerjileri 10 ile 100 eV arasındadır. Ortalama iyon enerjisi katot ile anot arsındaki

    potansiyel farktan daha büyüktür. Bu fiziksel karakteristikler, kaplanan filmler için

    film morfolojisinin kontrolü, düşük örnek sıcaklığı, yüksek film yoğunluğu, yüksek

    film tutunması, bileşik filmlerin verimli sentezi ve düzgünlük gibi avantajlar

    sunmaktadır.

    Bölümümüzde mevcut olan PFCVAD sistemi; silindirik vakum odası

    paslanmaz çelikten yapılmıştır (486 mm çap ve 385 mm uzunluk) ve turbomoleküler

    pompa kullanılarak (500 lt s−1) taban basıncı 1.3×10−8 Torr’a kadar

    düşürülebilmektedir. Plazma kaynağı katot, anot ve odaklama bobininden oluşan

    vakum mini tabancadır (RHK Arc-20). Yalıtkan bir seramik ark kaynağının pozitif

    kutbunun filtre bobini yoluyla bağlandığı katot ve anodu birbirinden ayırır. Ark 24

  • 1. GİRİŞ Deniz Kadir TAKCI

    3

    kV ve 60 μs de oluşturularak ve filtre olarak 90 derece eğimli selenoid bir filtre

    kullanılmaktadır.

    ZnO:Al yarıiletken ince filmleri PFCVAD yöntemi ile üretildi. Bu işlem için

    hedef olarak metalik %10luk aliminyum-çinko (Zn/Al 90/10) (1 mm çaplı ve saflığı

    99.99%) ve oksijen (saflığı 99.999%) tel kullanıldı. Filmler ultrasonik temizleyici ile

    temizlenen cam alt tabanlar üzerine üretildi. Oksijen gaz girişi gaz akış basınç

    kontrol sistemi ile kontrol edilerek ve oksijen basıncı 10-3 - 10−4 Torr civarında

    tutuldu. Daha sonra üretilen ZnO:Al bileşiği farklı sıcaklıklarda tavlanarak ince

    filmler analiz edildi.

    ZnO:Al yarıiletken ince filmler büyütüldükten sonra bunların geçirgenlik ve

    soğurma özellikleri 190-1100 nm dalga boyu aralığına sahip Perkin-Elmer UV/VIS

    Lamda 2S spektrometresi ile incelendi. Soğurma ve geçirgenlik verilerinden yasak

    enerji aralıkları, soğurma katsayısı hesaplandı.

    Özdirenç, iletkenlik değerleri, taşıyıcı konsantrasyonu ve mobilite dört prob

    Van der Pauw tekniği kullanılarak Hall Etkisi Ölçüm Sistemi HMS-3000 ile

    belirlendi.

    Son olarak, elde edilen ZnO:Al ‘e Atmalı Katodik Vakum Ark Depolama

    yöntemiyle üretildi ve elde edilen filmlerin optiksel ve elektriksel analizleri yapılarak

    bilimsel ve teknolojik önemi tartışıldı.

  • 1. GİRİŞ Deniz Kadir TAKCI

    4

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Deniz Kadir TAKCI

    5

    2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

    Bu çalışmada, R.F. magnetron püskürtme tekniği kullanılarak depolanmış Al

    katkılı ZnO filmlerin optik ve elektriksel özellikleri düşük elektriksel dirençliliğe

    sahip geçirgen filmlerin geliştirilmesi esnasında başlangıç koşullarının fonksiyonu

    olarak incelenmiştir. Bu filmlerin elektriksel dirençliliği püskürtmeli filmlerin Hall

    mobilitesi gibi R.F. güç yoğunluğuna ve yaklaşık 300 nm’ den daha az olduğunda

    filmlerin inceliğine bağımlıdır. Serbest taşıyıcı yoğunluğu film inceliğinden ve R.F.

    güçden hemen hemen bağımsızdır. Filmlerin görünür bölgedeki optik geçirgenliği %

    90 civarındadır ve bu optik geçirgenlik kalınlıkla beraber R.F. gücüne bağlı değildir.

    Kızılötesi kıyısında serbest taşıyıcılardan dolayı soğurmanın olduğu yerde

    geçirgenlik film inceliğine ve hazırlama durumlarına bağlıdır (Malinovska ve ark,

    1998).

    Bu çalışmada, iyi derecede iletkenlik ve geçirgenlik özelliğine sahip

    alüminyum katkılı ZnO ince filmler filtreli katodik vakum ark tekniği kullanılarak

    düşük sıcaklıklarda üretilmiştir. ZnO:Al filmlerin özellikleri farklı alt taban

    sıcaklıkları altında incelenmiştir. Filmlerin optik, elektriksel ve yapısal özelliklerinin

    depolama sırasında alt taban sıcaklıklarına doğrudan bağlı olduğu ortaya

    çıkarılmıştır. ZnO:Al filmlerin c-yönünde kristal gelişimi gözlenmiştir. ZnO:Al

    filmlerin çeşitli Al içerikleriyle Zn-Al alaşım hedefleri kullanılarak hazırlanmıştır.

    150 0C’ de substrat sıcaklığında en düşük dirençlilik 8x10-4 Ω cm, % 5’ lik Al

    depolanmasında kazanılmıştır. Optik soğurma kenarı alt taban sıcaklığındaki

    azalmayla en kısa dalga boyunda bulunmuştur. Ve Al depolamayla birlikte optik bant

    aralığının genişlemesini etkilediği belirlenmiştir. Bu iki durum da Burstein-Moss

    etkisine bağlanmıştır (Lee ve ark, 2004).

    Bu çalışmada, Alüminyum ve Flor katkılı 200 nm kalınlığındaki çinko-oksit

    filmler sırasıyla ağırlıkça % 2 Al2O3, % 1.3 ZnF ve saf çinko-oksitten oluşan çinko-

    oksit karışımların birlikte çinko-oksit hedeflerden püskürtülmesi ile cam alt taban

    üzerinde hazırlanmıştır. 300 0C’ de 2 saat süreyle 10-6 Torr vakum basıncında

    tavlandıktan sonra, çinko-oksit filmlerin dirençliliklerinde 4.75×10−4 Ω cm’ nin

    aşağısına kadar düşüş gözlenmiştir. 42.2 cm2/Vs değerindeki en yüksek mobilite

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Deniz Kadir TAKCI

    6

    değerini hacimce % 25 alüminyum ve % 75 flor katkılı çinko-oksit filmlerin

    gösterdiği belirlenmiştir. XRD ölçümlerinden elde edilen veriler doğrultusunda flor

    katkısının ZnO filmlerin kristalleşmesini arttırdığı sonucuna varılmıştır. Oksijenin 1s

    bağlanma enerjisinin XPS spektrumu ve Hall ölçüm sonuçları vakumlu tavlama

    işlemi sırasında dış kristalde soğurulmuş oksijenin ayrıştırıldığını ve dış kristal

    yayılımın azaldığını teyit etmektedir. Ayrıca merit değerleri (FOM) tavlama sonrası

    optik soğurma katsayısının 2.67 Ω-1’ nin yukarısına yükselten elektriksel iletkenlik

    oranı olarak belirlenmiştir (Choi ve ark, 2005).

    Bu çalışmada, metalik ve seramik ince filmlerin düşük sıcaklıklarda (50–400

    °C) katodik ark depolanması manyetik olarak direkt vakumla ark üretimi, yüksek

    iyonize olması ve alt tabanlar üzerindeki enerjitik plazma ışınları yüksek depolama

    oranında yüksek kalite de kaplama eldesi ile ortaya çıkarılmıştır. Plazma ışınları ark

    tarafından üretilen makropartiküllerinden arındırılmak için manyetik olarak filtre

    edilmiştir. Bu depolanmış filmler alt tabana iyi nüfus etmesi ve optik kaliteleri

    bakımından da karakterize edilmişlerdir. ZnO, SnO2, In2O3:Sn (ITO), ZnO:Al

    (AZO), ZnO:Ga, ZnO:Sb, ZnO:Mg ve solar hücrelerde, optoelektronik aygıt ve gaz

    sensörü olarak kullanılan farklı tipte çinko-stanat oksidaz (ZnSnO3, Zn2SnO4) ince

    filmlerin saydamlığı ve elektriksel iletkenliği saf veya karışık çinko katotlar

    kullanılarak depolanmıştır. Depolama sonrası düzeltmeler TCO filmlerin

    özelliklerini netleştirmek için uygulanmıştır. FVAD ZnO ve ZnO:M ince filmlerin

    depolama oranı 0.2-15 nm/s.’ dir. Filmlerin genel olarak nonsitokiyometrik,

    polikristalize n-tip yarıiletken olduğu belirlenmiştir. ZnO filmler vürtzit yapıya

    sahiptir. P-tipi Zn:O’ nun FVAD’ ı Sb depolama ile başarılmıştır. Elektrik iletkenliği

    0.2-6×10-5 Ω m, elektron yoğunluğu 1023–2×1026 m-3 ve elektron hareketlilik oranı

    10–40 cm2/V s olan N-tip ZnO ince filmlerin elektriksel iletkenliği ark yüzeyi,

    oksijen basıncı, alt taban ön gerilimi ve alt taban sıcaklığı gibi depolama

    parametrelerine bağlıdır.FVAD ile üretilen ZnO filmlerin enerji bant aralığı ~ 3.3 eV

    ve kızılötesi kıyısı ile görünür bölgedeki sönüm katsayısı (k) 0.02 den küçük, optik

    geçirgenliği 500 nm ince ZnO film için ~ 0.90 dır (Goldsmith, 2006).

    Bu çalışmada, geçirgen iletken ZnO: 380-800 nm kalınlığındaki Al ve ZnO

    filmler atomik olarak % 5-6 katkılı silindir Zn katotları kullanılarak filtreli vakum

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Deniz Kadir TAKCI

    7

    ark depolama (FVAD) tekniği ile cam alt taban üzerine depo edilmiştir. Al katkılı

    veya saf Zn katotları P=0.4-0.93 Pa. basınçta oksijen gazı ortamında tutulmuştur.

    Filmlerin kristal yapısı, kompozisyonu ve elektriksel ve optik özellikleri P’ nin

    fonksiyonu olarak çalışılmıştır. Filmler oda sıcaklığındaki koşullarda saklanmıştır.

    Saklama zamanının fonksiyonu olarak filmlerin direnç değişimi birkaç aylık

    periyotlarla gözlenmiştir. Filmdeki Al konsantrasyonu 0.006-0.008 % atomik oran

    olarak belirlenmiştir. Büyüklük katot materyalinde olduğundan daha düşüktür. Diğer

    taraftan bu düşük Al içeriğinin filmin dirençliliğini, ρ ve stabilitesini etkilediği

    bildirilmiştir. ZnO katkılı Al filmlerin dirençliliği, ρ= (6–8)×10−3 Ω cm, P’ den

    bağımsız olup aynı FVAD sistem tarafında n depolanmış ZnO filmleri ile

    karşılaştırınca 2 faktör daha düşüktür. Depolanmadan 60 gün sonra ZnO filmlerin ρ

    değerinin ilk filmlere kıyasla faktör 7 tarafından arttırıldığı belirtilmiştir. P=0.47-0.6

    Pa ile depolanmış ZnO:Al filmler daha çok stabildir. Depolama süresince filmlerin

    ilk ρ değeri yavaşça artmış ve depolama sonrası (30-45 gün) stabilize edilmiştir

    (Zhitomirsky ve ark, 2006).

    Bu çalışmada, Xray ışınımı, elektriksel ölçümler ve ultra-viyole

    fotolüminesans spektrometri tarafından karakterize edilen alüminyum katkılı çinko-

    oksit ince filmler sol-jel metodu ile cam alt tabanlar üzerinde geliştirilmiştir. Zi-

    qiang ve ark. yapmış olduğu bu çalışmada tüm ince filmlerin öncelikli c-ekseni

    yönelimine sahip oldukları bulunmuştur. Alüminyum katkısının artmasıyla birlikte

    düzlemin (0 0 2) pik pozisyonun 2Ө seviyelerine kadar düştüğü kaydedilmiştir. %

    1.5 mol alüminyum katkılı film için minimum dirençlilik 6.2x10-4 Ω cm olarak

    belirlenmiştir. Bant aralığının katkı maddesi konsantrasyonu arttıkça genişlediği

    bulunmuştur. PL ölçümlerinden elde edilen yakın bant kenarı (NBE) ve derin seviye

    (DL) emisyonları saf çinko-oksit ince filmlerinde gözlemlenmiştir. Bununla birlikte,

    ince filmlerde alüminyum depo edildiğinde filmin DL emisyonu baskılanmaktadır.

    Alüminyumun konsantrasyonu arttıkça yüksek foton enerji alanına ait bir blueshifte

    sahip olan NBE emisyonun piki geçirgenlik verilerden elde edilen doğrusal fit ile

    hesaplanmış diğer değerlerle kesişmektedir (Zi-qiang ve ark, 2006).

    Bu çalışmada, (0 0 2) düzleme doğru yönelen alüminyum katkılı çinko-oksit

    ince filmler sol-jel prosesleri ile hazırlanmıştır ve depolama sonrası ısıtma sıcaklığı

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Deniz Kadir TAKCI

    8

    ile filmlerin elektriksel ve optik özellikleri incelenmiştir. (0 0 2) düzleme doğru

    istenen c-eksen yönelimi depolama sonrası ısıtma sıcaklığının artmasıyla birlikte

    arttığı ve filmlerin yüzeyinin düzgün ve nano ölçekli bir mikro yapı gösterdiği

    belirlenmiştir. Filmlerin elektriksel dirençliliği depolama sonrası ısıtma sıcaklığı 500 oC’ den 650 oC’ ye arttıkça 73’ den 22 Ω cm’ ye düştüğü gözlenmiştir. Bununla

    birlikte film 700 oC’ de ısıtıldığında 580 Ω cm’ e artmıştır. Filmlerin optik

    geçirgenenliği 650 oC’ nin altındaki ısıtıldıklarında yaklaşık % 86 olarak

    belirlenmiştir. Ancak bu değerin 700 oC’ de azaldığı ortaya konmuştur. Bu

    çalışmanın sonuçları alüminyum katkılı filmlerin elektriksel ve optik özelliklerinin

    ısıtma sıcaklıkları ile tartışılması gerektiğini ortaya koymaktadır (Kim ve ark, 2007).

    Bu çalışmada, Alüminyum katkılı çinko oksit ince filmler spin kaplama

    metodu kullanılarak silikon alt tabanlar üzerine başarılı bir şekilde depolanmıştır.

    Filmlerin elektriksel ve optiksel özellikleri üzerindeki tavlama sıcaklığının etkisi

    atomik oranda % 1.5 alüminyum için incelenmiştir. 350 oC’ de tavlanmış filmlerin

    kırılma indisi profili elipsometri kullanılarak belirlenmiş olup minumun kırılma

    indisi 1.95, maksimum kırılma indisi 2.1 olarak gösterilmektedir. Minumum kalınlık

    değeri 30.1 nm ve maksimum kalınlık değeri 34.5 nm olan filmlerin çok iyi benzerlik

    gösterdiği ortaya çıkarılmıştır. 350 oC’ de tavlanmış filmlerin maksimum

    geçirgenliği 4.63Ω-1 cm-1 olarak belirlenmiştir. Hall ölçümleri yapılarak ortaya

    konulan maksimum taşıma yoğunluğu 2.2x1017cm-3’ tür. Ve bu çalışmada Fourier

    dönüşümlü kızılötesi spektroskopi analizlerinde tavlama sıcaklıklarındaki artışın pik

    pozisyonunda hiçbir değişikliğe neden olmadığı ortaya konmuştur (Shelke ve ark,

    2009).

    Bu çalışmada, c ekseni yönilmi gösteren Al katkılı ZnO ince filmler radyo

    frekans reaktif magnetron püskürtme tekniği kullanılarak cam alt tabanlar yüzeyine

    depolanmıştır. Bu filmlerin Al konsantrasyonları mikro yapıları ve lüminesans

    özellikleri üzerine etkisi atomik kuvvet mikroskobu (AFM), X-ray kırınımı (XRD)

    ve floresans spektrofotometre uygulamaları ile belirlenmeye çalışılmıştır. Bu

    analizlerin sonuçları filmlerin kristalizitesinin Al konsantrasyonuna bağlı olduğunu

    göstermektedir. Örneklerin PL ölçümleri oda sıcaklığında yapılmıştır. Dört örneğin

    PL sonuçları doğrultusunda güçlü mavi piklerin 437nm’ de (2.84 eV), iki zayıf yeşil

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Deniz Kadir TAKCI

    9

    piklerin 492 nm (2.53eV) ve 524 nm (2.37 eV)’de lokalize olduğu belirlenmiştir. Bu

    emisyonların orjinleri incelenmiştir. Bunlara ek olarak örneklerin absorbsiyonu ve

    geçirgenlik özellikleri UV spektrofotometre kullanılarak araştırılmıştır. Al katkılı bu

    filmlerin Al konsantrasyonu arttıkça daha uzun dalga boylarında soğurmanın

    sağlandığı gözlemlenmiştir. Optik bant aralığı kuantum kısıtlama modeli kullanılarak

    hesaplanmıştır (Ding ve ark, 2009).

    Bu çalışmada, iletken ve geçirgen alüminyum katkılı çinko-oksit filmler aynı

    anda RF ve DC magnetron püskürtme yöntemi tarafından hazırlanmıştır. Bu

    çalışmada alüminyum katkılı çinko-oksit filmlerin özelliklerini araştırmak için Lu ve

    ark., optik emisyon spektroskopisinin yanı sıra X-ray ışınımı, X-ray soğurma

    spektroskopisi, elektriksel dirence dayalı sıcaklık ve Hall ölçümlerini

    kullanmışlardır. Çalışmanın sonuçları tüm örneklerin c-eksenine yönelen çok kristalli

    olduğu ortaya konmuştur. Minumum direnç 7.13x10-3 Ω cm olarak kazanılmıştır ve

    film için metalik tip iletkenlik davranışı 50 W’da gözlenmiştir. Bu veriler alüminyum

    katkılı çinko-oksit filmlerin elektriksel iletkenlik özelliklerinin kristallenme ile

    ilişkili olduğunu göstermektedir. Az kristallenmeden dolayı oluşan çok sayıda

    kusurlar ve indirgenmiş gerilim alanı serbest taşıma yoğunluğunu azaltır böylece

    iletkenlik azalır (Lu ve ark, 2009).

    Bu çalışmada, Alüminyum katkılı çinko-oksit filmler çinko-alüminyum

    alaşım hedefleri kullanılan oyuk katot gaz akışlı püskürtme ile cam üzerine depo

    edilmiştir. Tüm depolamalar için püskürtme gücü 1500 W’ da sabitleştirilmiştir.

    Takeda ve arkadaşlarının yapmış olduğu bu çalışmada statik depolama oranı hemen

    hemen 270-300 nm/min’ de sabitlenirken, 38’ den 50’ ye kadar değişen standart

    kübik cm/ min (SCCM) O2 akışıyla oda sıcaklığında depolanmış AZO filmlerin

    dirençliliği 0.81-1.1x10-3 Ω cm olarak belirlenmiştir. Diğer yandan statik depolama

    oranları ortalama 200-220 nm/min. Sabitlenirken, 25-50 arasındaki SCCM O2 akışıyla 200 oC ‘ de depolanmış AZO filmler için 5.2-6.4x10-4 Ω cm değerinde düşük

    dirençlilik elde edilmiştir. Görünür ışık bölgesinde ortalama geçirgenlikler filmlerin

    her ikisi içinde % 80’ nin üzerinde olduğu kayıt edilmiştir (Takeda ve ark, 2009).

    Bu çalışmada, İndiyum kalay oksit ile güçlendirilmiş ve son zamanlarda

    uyguma sayılarındaki yüksek potansiyeli ile Al katkılı çinko oksit ZnO:Al veya AZO

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Deniz Kadir TAKCI

    10

    en iyi bilinen n-tipi geçirgen iletken oksit olduğu Anders ve ark., tarafından

    belirlenmiştir. Bu çalışmada atmalı filtreli katodik vakum ark depolama tekniği ile

    cam ve silikon üzerine depolanmış AZO ince filmlerin optik ve elektriksel özellikleri

    sistematik bir şekilde incelenmiştir. Magnetron püskürtme tekniğe karşın, bu tekniğin

    enerjitik negatif iyon oluşturmadığı belirlenmiş ve böylece iyon hasarının minimalize

    edildiği gözlemlenmiştir. Marjinal gelişmeler yalnızca depolama sonrası tavlama ile

    kazanılırken AZO filmlerin kalitesi büyüme sıcaklığına bağlı olduğu gösterilmiştir.

    Ortalama 200 °C’ de sıcaklıklar da geliştirilmiş en iyi filmlerin spektrumun görünen

    kısmına kıyasla % 85’ den daha iyi geçirgenlik ile ortalama 10-4 Ω cm aralık da

    dirençliliğe sahip oldukları bildirilmiştir. Bu metotla, kayda değer ve oldukça iyi ince

    kalınlıkta (60 nm) filmler üretilebilir (Anders ve ark, 2010).

    Bu çalışmada, farklı Al miktarı içeren Al katkılı Zn:O ince filmler radyo

    frekans reaktif magnetron püskürtme tekniği kullanılarak Si alt taban yüzeyine

    depolanmıştır. X-ray kırınımı ölçümleri filmlerin kristalitesinin ağırlıkça % 0.75 Al

    içeriği ile sağlandığını göstermiştir. Ağırlıkça % 0.75 Al içerikli ZnO:Al filmler

    farklı sıcaklıklarda vakum altında tavlanmıştır. XRD sonuçları kalan sıkıştırıcı

    stresin en yüksek tavlama sıcaklıklarında azaldığını ortaya çıkarmıştır. ZnO:Al

    filmlerin yüzey pürüzlülüğü 300 0C’ e tavlama sıcaklığında düzken, 600 ve 750 0C

    sıcaklılarda pürüzlenme olduğu belirlenmiştir. Oda sıcaklığında yapılan PL ölçümleri

    sonucunda bir viyole, iki mavi, bir yeşil ışıma yaptığına işaret etmektedir. Bu

    ışımaların orjini tartışılmış ve ZnO:Al ince filmlerin viyole ve mavi ışımanın

    mekanizması ortaya kondu (Ding ve ark, 2010).

    Bu çalışmada, iletken ve geçirgen Al katkılı ZnO filmler sodyumkarbonat

    kireç cam alt taban üzerinde oda sıcaklığında magnetron püskürtme tekniği

    kullanılarak 0.3-1.1 mm arasında farklı kalınılıklarda üretilmişlerdir. Depolama

    sonrası örnekler hava veya vakumda 150’ den 450 0C’ e kadar olan sıcaklıklarda

    tavlanmışlardır. AZO kaplamalarının optik, elektriksel ve yapısal karakteristiklikleri

    film kalınlıklarının fonksiyonu ve tavlama parametreleri olarak spektrofotometre,

    Hall ölçümleri ve X-ray kırınımı ile analiz edilmiştir. Yüzeylerin polikristalize

    olduğu, tek hücrelerin c-eksenine doğru yönelmesi ile birlikte görünen geçirgenliğin

    ~ 85-90 % ve dirençliliğin ~ 1.6-2.0 mΩ cm olduğu belirlenmiştir. Her iki

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Deniz Kadir TAKCI

    11

    parametrenin de film kalınlığı arttıkça azaldığı gözlenmiştir. Hava veya vakum

    altında ısıtmanın kristalin örgü uzaması ile birlikte ısıtma sıcaklığına ve atmosfere

    bağlı elektriksel dirençlilikte bir azalışa, görünen geçirgenlikte artışa yol açtığı

    belirtilmiştir. En iyi karakteristik özellik vakum altında 350 0C yapılan

    uygulamalardan sonra elde edilmiştir. Görünen geçirgenlik ~ 90-95 % ve dirençlilik

    ~ 0.8-0.9 mΩ cm olarak hesaplanmıştır. Analiz edilen özellikler arasunda bazı

    benzerlikler sınır gap enerjisi, taşıma konsantarsyonundaki hareketliliğin örgü

    deformasyonuna bağlı olduğunu gösterdi (Guillén ve ark, 2010).

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Deniz Kadir TAKCI

    12

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    13

    3. MATERYAL VE METOD

    3.1. ZnO’ nun Temel Özellikleri

    3.1.1. Giriş

    Çinko oksit (ZnO) inorganik bir bileşiktir. Toz hali, çok sayıda materyal ve

    plastik, seramik, cam, çimento, lastik (örneğin araba tekeri), yağ, merhem,

    yapışkanlar, deri sızdırmazlık malzemeleri, boya maddesi, yiyecekler (Zn besin

    maddesi kaynağı), piller, ferritler, alevlenmeyi geciktiriciler, vb ürünlere bir katkı

    maddesi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. ZnO yerkabuğunda mineral

    çinko taşı olarak bulunmaktadır. Buna rağmen, ticari olarak kullanılan ZnO’ nun

    çoğu sentetik bir biçimde üretilmektedir.

    Çinko ve oksijen, sırasıyla, periyodik tablonun II. ve VI. grubuna ait

    olduklarından, ZnO, malzeme biliminde genellikle II-VI grubu yarıiletken olarak

    adlandırılır. Bu yarıiletkenin bazı avantajlı özellikleri vardır. Bunlardan en

    önemlilerini, iyi geçirgenlik, yüksek elektron mobilitesi, geniş bant aralığı, etkili oda

    sıcaklığı lüminesansı olarak sıralayabiliriz. Bu özellikler, halihazırda, sıvı kristal

    görüntülemedeki geçirgen elektrotlar için enerji depolama veya ısı-koruma

    pencereleri gibi yeni uygulamalarda kullanılmakta olup, yakın gelecekte de ince film

    transistör ve ışık yayan diyotlar olarak ZnO’ nun elektronik uygulamalarında

    kullanılabilecektir (Erdoğan, 2010). Tablo 3.1 de ZnO’ nun çeşitli özellikleri

    gösterilmektedir.

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    14

    Tablo 3.1. ZnO’ nun sahip olduğu çeşitli özellikler

    Özellikler

    Moleküler formülü ZnO

    Yoğunluk 5.606 g/cm3

    Erime noktası 1975 °C

    Kaynama noktası 2360 °C

    Bant aralığı 3.3 eV( direk)

    Kırılma indisi 2.0041

    Kristal Yapısı Vurtzite

    300 K’ de ki örgü parametreleri

    ao co

    ao / co

    0.32495 nm

    0.52069 nm

    1.602

    Statik dielektrik sabiti 8.656

    3.1.2. Kimyasal Özellikler

    Çinko oksit, çinko beyazı veya mineral zincit olarak bilinen beyaz toz olarak

    görülür. Bu mineral genellikle belirli bir miktar manganez ve diğer elementleri içerir

    ve sarıdan kırmızıya kadar olan renklerde görülebilir. Çinko oksit termokromiktir,

    yani ısıtıldığında beyazdan sarıya döner ve havada soğumaya bırakıldığında ise

    beyaza döner. Bu renk değişimi, yüksek sıcaklıklarda stokiyometrik olmayan yapının

    ( , 800 °C’ de x=0.00007) oluşmasına neden olan çok az sayıdaki oksijen eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

    Çinko oksit, amfoter bir oksittir, suda ve alkolde neredeyse çözünmez fakat

    hidroklorik asit gibi çoğu asitlerde çözünmektedir.

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    15

    + 2 → + (3.1.)

    Çinko oksit, aynı zamanda bazlarda çözünerek, çözünebilir zinkat oluşumuna

    neden olur.

    + 2 + → ( ( ) ) (3.2.)

    ZnO, yağlarda yağ asitleriyle, örneğin, karboksilaza denk oleat veya stearat

    üretmek için, yavaş bir şekilde reaksiyona girer.

    ZnO, aynı zamanda fosforik asitle işleme tabi tutulduğunda çimento benzeri

    ürünler elde edilmektedir. Bununla ilişkili malzemeler de dişçilikte kullanılmaktadır.

    Bu reaksiyon sonucu üretilen çinko fosfat çimentosunun ana bileşeni hopeittir.

    ( ( ) ∙ 4 ) (3.3.)

    ZnO sadece 1975 °C’ de çinko buharı ve oksijene çözünür, bu ise onun ne

    kadar kararlı bir yapıya sahip olduğunu gösterir. ZnO, karbon ile reaksiyona

    girdiğinde Zn metali ve CO elde edilir.

    + → + (3.4.)

    ZnO, sülfür elde etmek için hidrojen sülfür ile reaksiyona girer.

    + → + (3.5.)

    3.1.3. Fiziksel Özellikler

    3.1.3.1 Kristal Yapısı

    Çinko oksit üç farklı kristal formunda ortaya çıkmaktadır. Bunlar, hekzagonal

    (vürtzit), kübik çinko sülfür (cubic zinc blende) ve nadiren kübik kaya tuzu olarak

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    16

    gözlenmektedir. Vürtzit yapısı ortam koşullarında en kararlısıdır ve dolayısıyla en

    yaygın olanıdır. Zinc blende formu, ZnO’ nun kübik örgü yapısına sahip alt taban

    üzerine büyütülmesiyle kararlı hale getirilebilir. Her iki durumda çinko ve oksit

    merkezleri tetrahedraldir. Kaya tuzu yapısı (NaCl tipi) sadece 10 GPa civarındaki

    yüksek basınçta gözlenir. Şekil 3.1 de ZnO’ nun kristal yapıları gösterilmektedir.

    Şekil 3.1. ZnO’ nun kristal yapılarının gösterimleri (a) Kaya tuzu, (b) Zincblende, (c)

    Hekzagonal vürtzit (Özgür ve ark, 2005)

    Hekzagonal ve zinc blende çok kristalleri inversiyon simetrisine sahip

    değillerdir. Bu ve diğer örgü simetri özellikleri hekzagonal ve zinc blende ZnO’ nun

    piezoelektrik özellik göstermelerine ve hekzagonal ZnO’ nunda piroelektrik özellik

    göstermesine neden olur.

    Hekzagonal yapı 6 mm Å nokta grubuna veya ’ ye sahiptir ve uzay grubu 6 ’ tür. Örgü sabitleri, a=3.25 Å ve c=5.2 Å’ dur. Bunların oranı olan c/a~1.60 değeri, hekzagonal hücrenin ideal değerine (c/a=1.633) yakındır. Çoğu II-

    VI grup materyallerinde olduğu gibi, çinko oksitteki bağlanma da çoğunlukla

    iyoniktir ve bu da çinko oksitin neden iyi piezzoelektrik özelliği gösterdiğini

    açıklamaya yetmektedir. Polar Zn-O bağlarına bağlı olarak, çinko ve oksijen

    düzlemleri elektrik yükleri (sırasıyla, pozitif ve negatif) taşırlar. Dolayısıyla,

    elektriksel nötralliğin sürdürülmesi için, bu düzlemler birçok ilgili materyallerde

    atomik düzeyde yeniden düzenlenir. Fakat çinko oksitte bu durum

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    17

    gerçekleşmemektedir. Onun yüzeyleri atomik olarak düzgün, kararlı ve yeniden

    düzenlenme sergilemezler. ZnO’ da ki bu anormallik henüz tam olarak

    açıklanamamıştır (Erdoğan, 2010).

    3.1.3.2. Mekanik Özellikler

    ZnO göreceli olarak mohs skalasında yaklaşık 4.5 sertlikle birlikte yumuşak

    bir materyaldir. ZnO’ nun elastik sabitleri, GaN gibi III-V grubu yarıiletkenlerle

    kıyaslandığında daha küçüktür. Yüksek ısı kapasitesi ve iletkenliği, düşük ısısal

    genleşmesi ve yüksek erime sıcaklığı ZnO’ yu seramikler için faydalı kılmaktadır.

    ZnO’ nun, tedrahedral olarak bağlanmış yarıiletkenler arasında en yüksek

    piezzoelektrik tensöre sahip olduğu belirlenmiştir ve GaN ve AlN ile

    kıyaslanabilmektedir. Bu özellik onu, büyük bir elektromekaniksel kuplaj gerektiren

    birçok piezzoelektrik uygulamaları için teknolojik olarak önemli bir materyal

    yapmaktadır (Erdoğan, 2010).

    3.1.3.3 Elektriksel Özellikler

    ZnO oda sıcaklığında geniş bant aralığına (3.3 eV) sahip bir materyaldir ve

    bundan dolayı, saf ZnO renksiz ve geçirgendir. Yüksek bant aralığıyla ilgili

    avantajlar, daha yüksek kırılma voltajı, büyük elektrik alanlara dayanma kabiliyeti,

    daha düşük elektronik gürültü, yüksek sıcaklık ve yüksek güç etkinliklerini içerir.

    ZnO’ nun bant aralığı, magnezyum oksit ve kadmiyum oksit ile alaşım yapılarak bir

    başka değere (~3-4 eV) ayarlanabilir.

    ZnO, bilinçli bir şekilde katkılanmadan bile genellikle n-tipi karaktere

    sahiptir. n-tipi karakterin orijini olarak stokiyometrik olmayan durum gösterilmesine

    rağmen, konu tartışmalı olarak durmaktadır. Bu konuda yapılan teorik hesaplamalar

    sonucunda, istenmeyen hidrojen safsızlıklarının sorumlu olduğu bir öneri olarak ileri

    sürülmüştür. Kontrol edilebilir katkılama, Zn ile Al, Ga, In gibi III. grup

    elementlerinin yer değiştirmesi veya oksijen ile VII. grup elementleri klor veya

    iyodun yer değiştirmesi kolayca başarılabilmektedir.

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    18

    ZnO’ nun güvenilir bir Şekilde p-tipi katkılama işlemi zor olarak sürmektedir.

    Bu problem, p-tipi katkılayıcıların düşük çözünürlüğünden ve çok miktardaki n-tipi

    safsızlıklarla kompanse edilmesinden kaynaklanmaktadır. Benzer sorunlar GaN ve

    ZnSe’ de görülmektedir. n-tipi bir materyalin p-tipi olarak ölçülmesindeki

    karmaşıklık, örneğin homojen olmamasından kaynaklanmaktadır.

    p-tipi katkılamadaki güncel sınırlamalar, ZnO’ nun elektronik ve

    optoelektronik uygulamalarını sınırlamamaktadır. Bilinen p-tipi katkılayıcılar, I. grup

    elementleri, Li, Na, K; V. grup elementleri, N, P ve As’ nin yanısıra, bakır ve

    gümüşü içermektedir. Buna rağmen, bunların çoğu derin alıcılar oluştururlar ve oda

    sıcaklığında kayda değer p-tipi iletkenlik sağlamazlar.

    ZnO’ nun elektron mobilitesi sıcaklıkla hızla değişmektedir ve 80 K’ de

    maksimum değere (2000 cm2/Vs) sahip olmaktadır. Deşik mobilitesi 5-30 cm2/Vs

    aralığındaki değerlerle sınırlıdır (Erdoğan, 2010).

    3.2. ZnO İnce Filmlerin Depolamasında Kullanılan Bazı Üretim Yöntemleri

    3.2.1. Giriş

    ZnO ince filmlerin büyütülmesi, onların mükemmel piezzoelektrik özellikleri

    ve farklı türlerdeki alt tabanlar üzerinde (cam, safir, elmas) güçlü 0001 tercihli

    yönelimle birlikte büyüme eğilimlerinden dolayı akustik ve optik aygıtlar için

    çalışılmıştır. İlk çalışmalar, magnetron söktürme, kimyasal buhar depolama gibi

    yöntemlerin kullanıldığı büyütme tekniklerinden bahsetmektedir. Elde edilen

    filmlerin genellikle polikristal yapıda oldukları belirlenmiştir. Magnetron söktürme

    tekniği ve depolama işlemleri üzerinde çok iyi kontrole izin veren moleküler demet

    epitaksi, atmalı lazer depolama, metal organik kimyasal buhar depolama ve hidrit

    (hydride) veya halojenür (Halide) buhar faz epitaksi gibi büyütme yöntemleri

    kullanılarak yapılan son denemeler yüksek kalitede ZnO tek kristal filmler elde

    edilmesine olanak sağlamıştır. ZnO filmlerinin özelliklerinin geliştirilmesi, oda

    sıcaklığında optiksel pompalanmış lazerin gözlenmesine olanak sağlamıştır. ZnO’

    nun UV ışık yayıcılar olarak potansiyel uygulamalara sahip olması, ZnO büyütme

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    19

    üzerindeki araştırmalara ilginin yönelmesine neden olmuştur. Homo epitaksiyi

    mümkün kılmak için yüksek kaliteli ZnO alt tabanlar elde edilebilir. Buna rağmen,

    uzun bir süre boyunca büyütme işlemlerinin çoğu, ZnO ile kötü ısısal uyuşma ve

    kötü yapıya rağmen, düşük maliyet, geniş alan tabakaları olarak elde edilebilmesi ve

    geniş enerji bant aralığından dolayı safir (Al2O3) üzerine yapılmıştır. Yüksek kaliteli

    ZnO alt tabanlarının elde edilebilirliği, yüksek kaliteli epitaksiyel tabakaların

    kaplanması yolunu açmamaktadır. Bulka uyumlu epitaksiyel tabaka gerçekleştirmek

    için birçok çalışma yapılmaya devam etmektedir. Büyük alanlı ve yüksek kaliteli

    filmlerin büyütülmesi sadece malzeme bilimi için değil bir çok aygıt uygulamaları

    için de önemlidir. Geleneksel olarak ZnO büyütmede alt taban olarak safir

    kullanılmış olmasına rağmen, safir alt taban ve ZnO arasındaki büyük örgü

    uyuşmazlığının neden olduğu yüksek dislokasyon yoğunluğu, aygıt performansını

    olumsuz yönde etkilemiştir. Şimdi ZnO ince filmlerin büyütülmesinde kullanılan

    bazı üretim yöntemlerinden bahsedilecektir (Özgür ve ark, 2005).

    3.2.2. Radyo Frekans Magnetron Söktürme Yöntemi (RF Magnetron

    Sputtering)

    İlk ZnO araştırmalarında kullanılan en popüler büyütme yöntemlerinden birisi

    söktürme yöntemidir (DC Söktürme, RF Magnetron Söktürme ve Reaktif Söktürme).

    Magnetron söktürme, sol-gel ve kimyasal buhar depolama yöntemleriyle

    kıyaslandığında, düşük maliyeti, basitliği ve düşük işlem sıcaklığı nedeniyle tercih

    edilen bir yöntemdir. ZnO filmler, rf magnetron sökürtme yöntemi kullanılarak

    yüksek saflıktaki bir ZnO hedefinden söktürmeyle belirli alt tabakalar üzerinde

    büyürler. Büyütme işlemi, genellikle büyütme ortamındaki O2/Ar+O2 oranının 0’ dan

    1’ e değiştiği 10-3-10-2 Torr basıncında gerçekleştirilir. O2 reaktif gaz olarak ve Ar da

    söktürme gazı olarak kullanılır. ZnO filmler aynı zamanda Ar+O2 karışımında bir Zn

    hedefinden dc söktürmeyle de büyütülebilirler. Plazmaya uygulanan rf gücü, ZnO

    hedefinden elde edilen söktürme ürün oranını düzenlemek için ayarlanır. Bu

    deneylerde hedef, gerçek depolama başlamadan önce hedef yüzeyinin üzerindeki

    kirliliği çıkarmak, sistemi kararlı yapmak ve en iyi şartlara ulaşmak için 5-10 dakika

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    20

    civarında ön söktürme işlemine tabi tutulur. İlk sökürtme malzemelerinin çoğunun

    polikristal hatta amorf olmasına rağmen bazı önemli başarılar raporlanmıştır (Özgür

    ve ark, 2005).

    3.2.3. Moleküler Demet Epitaksiyel Yöntemi (Molecular-Beam Epitaxy-MBE)

    Moleküler demet epitaksi’ nin en büyük avantajı, depolama parametreleri

    üzerinde mükemmel kontrole izin vermesi ve doğasında var olan tanı kapasiteleridir.

    MBE ile ZnO ince film büyütmek için kaynak malzeme olarak genellikle Zn metali

    ve O2 kullanılır. Yüksek saflıktaki Zn metali bir dökme ünitesinde buharlaştırılır. Bu

    dökme ünitesinin sıcaklığı, Zn akısının, büyütme oranı ve malzeme özellikleri

    üzerindeki etkisini araştırmak için değiştirilebilir. Bir ECR veya rf plazma kaynağı

    ile üretilebilen oksijen demeti, yüksek oksidasyon verimi sağlamak için örneğin

    üzerine yönlendirilir. Oksijen plazma kullanıldığı zaman, depolama boyunca oda

    basıncı 10-5 Torr civarındadır. Aynı zamanda MBE ile safir alt taban üzerine ZnO

    üretmek için nitrojen dioksit (NO2) kullanılmıştır. Nitrojen dioksit kullanımının,

    duyarlı flamanları ve ısıtıcıları korumak için oda basıncını düşük değerde muhafaza

    etmek amaçlı olduğu belirtilmiştir. Fakat, sonuçta elde edilen kristal yapı ve yüzey

    morfolojisi yeteri kadar tatmin edici değildir. Aynı zamanda aktif oksijen kaynağı

    olarak hidrojen peroksit (H2O2) kullanılmasıyla başarılı ZnO filmler elde edildiği

    belirtilmiştir (Özgür ve ark, 2005).

    3.2.4. Atmalı-Lazer Depolama Yöntemi (Pulsed Laser Deposition-PLD)

    Atmalı-lazer depolama yönteminde, yüksek güçlü lazer atmaları ile bir hedef

    yüzeyinden materyal buharlaştırılır ve etkileşme sonucunda materyalin

    sitokiyometrisi korunur. Sonuç olarak, süpersonik jet parçacıkları (plume) hedef

    yüzeyine normal olarak yönlendirilir. Plume ileri yönlendirilmiş bir hız dağılımıyla

    birlikte hedeften yayılır. Ablasyon edilmiş türler hedefin karışışına yerleştirilmiş olan

    alt tabaka üzerine yoğunlaşır. Tipik atmalı lazer depolama sisteminin şematik bir

    gösterimi Şekil 3.2 de verilmiştir. PLD’ nin en önemli avantajları, yüksek enerjili

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    21

    kaynak parçacıkları yaratma kabiliyeti, düşük alt taban sıcaklığında (200-800 °C)

    yüksek özellikli film büyütülmesine izin vermesi, basit deneysel kurulumu, 10-5-10-1

    Torr oranındaki yüksek gaz basıncında işlem yapılması olarak belirtilebilir. PLD

    tekniğiyle ZnO büyütmede genellikle, UV excimer lazerleri (KrF : λ=248 nm ve ArF

    : λ=193 nm) ve Nd : yttrium aliminyum garned (YAG) atmalı lazerleri (λ=355 nm)

    kullanılır. Bazı durumlarda, benzer amaçlar için λ=510-578 nm Cu-buhar lazer

    yayınımı kullanılmıştır. Hedef olarak, genellikle ZnO tozlarından preslenerek

    yapılmış silindirik ZnO tabletleri kullanılmaktadır. Ayrıca yüksek özellikli ZnO ince

    filmler büyütmek için tek kristal ZnO kullanılmıştır. Saf Zn metali çok nadir

    durumlarda kullanılmaktadır. Büyütülen ZnO filmlerinin özellikleri, başlıca, alt taban

    sıcaklığı, oksijen basıncı ve lazer yoğunluğuna bağlıdır (Özgür ve ark, 2005).

    Şekil 3.2. Atmalı lazer depolama sisteminin şematik diyagramı (Özgür ve ark, 2005)

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    22

    3.2.5. Kimyasal Buhar Depolama Yöntemi (Chemical Vapor Deposition-CVD)

    Diğer büyütme yöntemleri arasında, kimyasal buhar depolama teknolojisi

    sadece yüksek kaliteli filmler elde edilmesi için değil aynı zamanda büyük ölçekli

    üretim için de uygun olduğundan dolayı özellikle ilgi çekicidir. Bu teknik, ileriye

    dönük çeşitli GaN temelli optoelektronik aygıtların tasarımında işe yarayacak

    epitaksiyel filimlerin üretimi için yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Benzer eğilim,

    ZnO’ nun gelecekteki uygulamaları için de beklenebilir. Kullanılan prekürsöre göre

    bu tekniğin birkaç değişik türleri vardır. Metal organik prekürsör kullanıldığında, bu

    teknik, metal organik kimyasal buhar depolama (Metal Organic Chemical Vapor

    Deposition-MOCVD), metal organik buhar faz epitaksi (Metal Organic Vapor-Phase

    Epitaxy-MOVPE), organametalik buhar faz epitaksi (Organametallic Vapor-Phase

    Epitaxy-OMVPE) olarak adlandırılır. Hidrit veya halojen prekürsörü kullanıldığı

    durumda ise, bu teknik, hidrit veya halojen CVD veya VPE olarak adlandırılır.

    Kimyasal buhar depolama yöntemi ile ZnO depolama, büyütme odasına

    taşıyıcı gaz ile iletilen buhar fazındaki prekürsörün alt taban üzerindeki kimyasal

    reaksiyonun bir sonucu olarak ortaya çıkar (Özgür ve ark, 2005).

    3.2.6. Filtreli Katodik Vakum Arklar

    3.2.6.1 Giriş

    Vakum ark, bir vakum ortamında iki elektrot arasındaki yüksek bir akım

    düşük gerilim elektrik deşarjıdır. Vakum, düşük voltajda kendiliğinden yüksek bir

    akım deşarjı sürdüremez, Plazmanın elektrotlarla yoğun bir şekilde etkileşimi sonucu

    oluşan arkın oluşturduğu buharlaştırılmış elektrot materyalinin iyonlaşmış plazma

    formundaki iletken bir ortama gerek vardır.

    Çoğu vakum arklar birkaç kA’ den az akımlara sahiptirler ve plazma üretimi

    katot spotları olarak bilinen katot üzerindeki bir veya birkaç küçük yerlerde

    sınırlandırılmıştır. Son derece parlak katot spotu oldukça göz alıcı bir şekilde

    görünür ve vakum ark açısından bir hayli çalışılmıştır. Katot spotları iletken bir

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    23

    ortam sağlamanın yanı sıra, aynı zamanda genellikle soğuk elektrottan elektronların

    salınması için de gerekli mekanizmayı temin eder. Ark akımının tamamının küçük

    alanlarda yoğunlaşmasıyla, yerel olarak aşırı derecede yüksek sıcaklık ve elektrik

    alan oluşur. Eğer akım düzgün olarak dağılmış olsaydı, ne yeteri kadar elektron ne de

    plazma üretimi oluşabilirdi. Katodun gerçek mekanizması hala bir araştırma konusu

    iken, ondan üretilen plazmanın özellikleri iyi anlaşılmış olup, sıradışıdır. Katot

    spotundan üretilen metal buharı hemen hemen tamamıyla iyonize olur ve özellikle

    ısıya daha dayanıklı katot metaller için çoklu iyonize türler yaygındır. Bu iyonlar, 20

    V dolaylarındaki deşarj voltajlarında bile tipik olarak 50-150 eV’ lik kinetik

    enerjilerle oldukça enerjitiktir. Bu da katot spotlarından 10 km/s mertebesinde

    uzaklaşan bir plazma akış hızını açıklamaya yetmektedir. Sonuç olarak, bol miktarda

    plazma üretilir. Plazma jetindeki, konveksiyon yoluyla yayılan iyon akımı yaklaşık

    olarak ark akımının % 10’ u kadardır.

    Katot plazma jeti her doğrultuda yayılır ve plazmanın bir kısmı anot ile temas

    eder. Elektrik akımı, aynı yük yoğunluğuna ve genelde aynı yönelimde akıya sahip

    iyonların hızından belirgin bir şekilde daha hızlı olan elektron akışıyla katottan anoda

    doğru sağlanır. Elektrik akım akısının olduğu kadar plazma akısı da, ister ark akımı

    tarafından kendiliğinden oluşsun ister dış etkilerden oluşsun manyetik alan tarafından

    etkilenebilir. Anottaki iyon ve elektrik akısı anodu ısıtabilir ve uygun şartlar altında

    anot bir kaynak ve hatta plazmanın ana kaynağı olabilir. (Boxman ve ark.)

    3.2.6.2. Ark İnce Film Depolama

    İdeal ince film depolama yöntemi pratik büyütme şartlarında yoğun filmler

    depolamak için yeterli enerjinin olmasını gerektirir. Reaktif depolama boyunca

    bileşik filmlerin oluşumunu desteklemek için yüksek dereceli bir iyonizasyon

    gerekir. İnce film depolamak için vakum arkların kullanılmasındaki önemli bir

    zorluk, katot materyalinin erimiş damlacıklarıyla plazmanın kirletilmesidir. Bu

    damlacıklar ortalama birkaç mikrometre olmasına rağmen makro parçacıklar olarak

    adlandırılırlar. Makro parçacık filtresinin gelişimi, endüstride ve araştırmalarda ince

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    24

    film depolama plazma kaynakları olarak vakum arkların benimsenmesinde etkili

    olmuştur (Erdoğan, 2010).

    3.2.6.3. Ark İyon Kaynağı

    Geleneksel plazma kaynaklarına kıyasla, katodik ark tarafından üretilen

    plazma çok büyük bir oranda iyonize olmaktadır. Bu da, plazmanın elektromanyetik

    olarak hareket ettirilmesine olanak sağlamaktadır. Bundan dolayı, manyetik selenoid

    bir makro parçacık filtresi olarak kullanılabilir. Bu özelliğin avantaja dönüştürüldüğü

    başka bir yol da, metal bir iyon kaynağı yaratmak için yüklü ekstrasyon gridinin

    kullanılmasıyla plazmadan iyonlar çekilmesidir (Erdoğan, 2010).

    3.2.6.4. Katodik Ark Bileşenleri

    Modern pratik vakum arklar Şekil 3.3’ de gösterildiği üzere birkaç zorunlu

    bileşenlerden meydana gelmektedir; plazmanın elde edildiği iletken bir katot, deşarjı

    başlatmak için bir tetikleyici, bir güç kaynağı ve bir vakum odası. Ek bileşenler,

    manyetik kapatma bobinleri ve bir makro parçacık filtresi olabilir. Katot materyalinin

    seçimi onun sadece bir akımı iletme yeteneğiyle sınırlanır. İletken alaşımlar, grafit

    karbon ve katkılı yarıiletkenlerin olduğu kadar bütün saf metalik türler potansiyel

    katotlardır. Katot materyali plazmanın bileşenlerini belirler. Katot tasarımları, bir ucu

    güç kaynağına bağlı ve diğeri ark bölgesi ve plazma üretiminin olduğu dairesel

    yüzeyle birlikte hemen hemen değişmeyen bir katı disktir. İnce tellerden çapları 10

    cm’ lere kadar değişen oranlarda katotlar bulunmaktadır.

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    25

    Şekil 3.3 Katodik vakum arkın başlıca bileşenlerinin şematik gösterimi

    Anot, katot yüzeyinden çıkan plazma jetinin (plume) içinde bulunmalıdır.

    Anodun yerleşimi öyle olmalıdır ki, plazmanın çoğunluğunun akışını engellememeli,

    yani deşarjın devam ettirilmesi için yeteri kadar elektronların toplanabileceği plazma

    üretim bölgesine yeterince yakın olmalıdır. Geleneksel anot tasarımları, içerisinden

    plazmanın önemli bir kısmının geçebileceği katot etrafındaki bir silindirden veya

    içerisinden plazmanın çoğunluğunun geçmesine izin veren, merkezi delik düz bir

    toplayıcı plakadan meydana gelir (Erdoğan, 2010).

    3.2.6.5. Ark Deşarjı

    Her iki elektrot bir vakum odasına yerleştirilir ve odacığın içi boşaltılır. Ark

    başlatılmadan önce elektrotlar arasında bir potansiyel kurulur. Bu ön deşarj

    potansiyeli 10 voltlar mertebesindedir. Ark, elektrotlar arasında akım sürekliliğini

    sağlamak için bir miktar plazmanın yaratılmasıyla başlar. Bu, birçok farklı yöntemle

    gerçekleştirilebilir. Anot potansiyelinde tutulan mekanik bir tetikleyici elektrot ile

    katodun fiziksel temas etmesi yaygın yöntemlerden birisidir. Aynı zamanda, bir

    tetikleyici elektrotundan yüksek gerilim kıvılcımı (high-voltage flashover) veya katot

    materyalinin lazer ablasyonu gibi temassız yöntemler de kullanılmaktadır. İlk olarak,

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    26

    arkın kendi kendine sürdürüldüğü birincil elektrotlar arasında elektriksel bir kontak

    yapılır. Aksi taktirde daha konveksiyonsal deşarj için iletken ortam olarak iyonlaşmış

    gaza gereksinim duyulur. Bu iletken ortam katot materyalinden meydana gelir ve

    elektrotlar arasında anahtar rolü oynar. Güç kaynağı elektrotlar arasındaki potansiyel

    farkını sürdürebildiği sürece, anot etkin bir şekilde katottan elektron toplayabilir.

    Ark, katot materyali ablasyon edilene kadar devam eder. Yanma (burning) gerilimi,

    elektrotlar arasına uygulanan ön potansiyelden de tahmin edildiği gibi deşarj

    boyunca katot ve anot arasında sürdürülen potansiyel farktır. Güç sağlayıcı genellikle

    düşük empedanslı olduğundan dolayı, plazmanın elektriksel direnci yanma

    geriliminin ön belirleyicisidir (Erdoğan, 2010).

    3.2.6.6. Atmalı ve Sürekli Katodik Vakum Ark

    Katodik vakum ark kaynakları, sürekli (veya dc) ve atmalı olmak üzere iki

    sınıfta gruplandırılabilirler. Özellikle bütün katodik ark deşarjları dc deşarjlardır. DC

    ve atmalı deşarjlar arasındaki fark, atmalı arkın kısa yanmasına bağlı olarak meydana

    gelmekte ve arkın herhangi salınımlı doğasına bağlı değildir. DC arklar genelde

    onların atmalı benzerlerinden çok daha düşük akımlarda çalışırlar ve netice olarak

    fark edilebilir şekilde farklı akım-gerilim ve plazma karakteristikleri sergilerler.

    Genelde, dc arklar 10 ve 100 V arasındaki yanma gerilimleriyle birlikte 20’ den 200

    A civarlarına kadar akımlar çekerler. Çok düşük akımlarda çalışıldığında (

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    27

    katottaki güç dağılımına bağlanır. Katodik arkların plazma üretim kapasitesi,

    elektriksel bileşenleri soğutma yeteneğiyle kısmen belirlenir (Erdoğan, 2010).

    3.2.6.7. Katot Spotları

    Bilinen glow deşarjların aksine, bir vakum arkta katottaki akım sürekliliği

    plazma sütunlarından ortaya çıkan yüklü parçacıklar tarafından sağlanamaz. Ark

    akımı, katot yüzeyindeki katot spotları olarak bilinen mikrometre çapındaki parlak

    spotların aracılığıyla yönlendirilir. Bu spotlar iyonizasyonun artmasına ve elektroda

    enerji transferine neden olan oldukça yüksek bir akım yoğunluğuna sahiptir. Enerjitik

    iyonlar ve elektronlar bu spottan yayınlanırlar ve vakum ortamında deşarjın

    sürdürülmesi için gerekli metal buharını temin ederler. Plazma türlerinin üretimine

    ek olarak, lokal ısınma ve spot bölgesinden eriyik damlacıkların patlayıcı yayınımı

    ile makro parçacıklar üretilir (Erdoğan, 2010).

    3.2.6.8. Spot Başına Akım

    Spot başına akım vakumda, verilen bir katot materyali için açıkça sabittir.

    Eğer ark akımı değişirse, spotların bu parametreleri muhafaza etmek için bölündüğü

    veya söndüğü gözlenmiştir. Farklı malzemeler için spot başına ortalama akım

    değerlerinde, katı civa için 0.5 A civarlarından, karbon veya tungsten için birkaç yüz

    amperlere kadar uzanan oranlarda büyük bir farklılık vardır. Aynı zamanda yanma

    gerilimleri de farklı malzemeler için çeşitlilik gösterir. Fakat, bu değişim 16-25 V’

    dan çok daha küçük oranlarla sınırlandırılır. Yüzey kirlilikleri yanma gerilimini 3-5

    V civarında düşürür (Erdoğan, 2010).

    3.2.6.9. Akım Yoğunluğu

    Bir ark spotunda akım yoğunluğu oldukça yüksektir. Spot başına akımın

    ölçülmesi kesin doğrulukla belirlenebilirken, bu spotun aktif alanının tahmin

    edilmesi zordur. Bu spotlar yüksek hızlı kameralarla optik olarak gözlenmeye

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    28

    çalışılmıştır. Aktif alanın, kısmen iletken ısınmaya bağlanan ışıltılı bölgeden farklı

    olarak tam olarak belirlenmeye çalışılması hatalı sonuçların ortaya çıkmasına neden

    olmaktadır. Ek olarak, genişleyen plazma yoğun bir optik sinyal yaymakta ve bu da

    spot çapının tahmin edilmesini zora sokmaktadır. Aynı zamanda ark sonrası, elektron

    mikroskobuyla ark kraterlerinin gözlenerek spot boyutlarının tahmin edilmesi

    hatalara meyillidir. Katot yüzeyindeki hasarlı bölgenin ölçülmesi oldukça basit iken,

    tam anlamıyla hasarlı bölgenin ne kadarının akım için iletim hattı olduğunun

    belirlenmesi, eriyik malzemenin ark boyunca spotlardan patlayarak (explosive)

    atılmasından dolayı zordur. Bu belirsizliklerden dolayı, ark akım yoğunluğuyla ilgili

    deneysel tahminler, 109’ dan 1012 Am-2’ ye kadar olan oranlarda değerlerin

    olabileceğini göstermiştir. Teorik modeller bu yoğunluğun bir derece kadar daha

    büyük olabileceğini desteklemektedir. Beilis ve arkadaşları deneysel gözlemlere

    dayanarak bakır katotlar için uygun bir model geliştirmişlerdir. Bu modele göre akım

    yoğunluğu, 15 V’ luk bir yanma gerilimi ve 40 A’ lik bir ark akımı için, spot

    yanmasından 20 μs sonra, 1×1010 Am-2 olarak belirlenmiştir. Aynı noktada spottaki

    plazma yoğunluğu da 1.5×1026 m-3’ tür (Erdoğan, 2010).

    3.2.6.10. İyon Hızları

    Yüksek akım ve plazma yoğunluklarının bir sonucu olarak vakum arkların

    ayırt edici bir özelliği plazma iyonlarına verilen oldukça yüksek kinetik enerjidir.

    Çok yüksek plazma yoğunluğu güçlü basınç gradyentleri yaratır, bu da yüksek yerel

    elektrik alanla birleştirildiğinde, iyonların süpersonik hızlara ivmelenmesine neden

    olur. İyon hızları hemen hemen iyon kütlesinden ve yük durumundan bağımsız

    olarak 0.5-2×104 ms-2 arasında değerler alır. Bu da, ince filmlerin depolanması için,

    eşsiz bir koşul sağlar. Dolayısıyla, iyon çarpışmaları aracılığıyla büyüyen filme

    enerji verilmesi, film stresini ve sertliğini etkileyen bir faktör haline gelir. Katodik

    ark plazmada yüksek derecede iyonizasyondan faydalanmak için alt tabana bir

    öngerilim uygulanmasıyla iyonlara ek enerji verilebilir (Erdoğan, 2010).

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    29

    3.2.6.11. İyon Yük Durumları

    Deşarj süresince plazma atomlarının çoğunluğu iyonize olmaktadır ve katoda

    göre birkaç milimetreden daha büyük uzaklıklarda, iyonların elektronlara oranı

    genellikle 0.1 civarında sınırlandırılmıştır. Aşırı derecede yüksek akım

    yoğunluklarına bağlı olarak, spot bölgesinden fırlatılan materyal, altıya kadar yük

    durumuna sahip enerjik iyonlar içerir. Çoğu metal türleri düşük ark akımlarında

    ortalama 1 ile 3 arasında iyon yük durumlarına sahiptirler.

    Dış manyetik alanın, yük durumlarının dağılımını etkilediği gözlemlenmiştir.

    Yüksek ark akımlarının, (> 1 kA) aynı zamanda ortalama yük durumlarını da

    arttırdığı gözlenmiştir. Bu iki olay, artan bir ark akımının çoklu ark spotlarının

    üretimine neden olduğu düşünülerek açıklanabilir. Büyük bir akım için bir iletim

    hattı olan her bir ark spotu büyük bir manyetik alanın kaynağıdır ve bu alan

    uygulanan bir dış manyetik alana benzer şekilde spotların çevresinde etkili

    olmaktadır, dolayısıyla, yük durumlarının oranını da etkilemektedir. Buna ek olarak,

    deşarj süresince ki ortalama iyon durumları, yaklaşık 100 μs sonra, maksimum bir başlangıç değerinden kararlı bir duruma gelene kadar düşer. Bu ,yüzey kirliliğine ve

    adsorbe gazların katot yüzeyinin elektronik özelliklerini etkilemesine bağlı olarak

    mümkündür (Erdoğan, 2010).

    3.2.6.12. Spot Türleri

    Yüzey kirlilikleri ve adsorbe gazlardan dolayı katodun iş fonksiyonundaki

    değişimler, aynı katot materyali üzerindeki katot spotlarının çarpıcı şekilde farklı

    özelliklerle gözlenmesini açıklamak için bir yöntem olarak ileri sürülmüştür.

    Genelde spotlar tip 1 ve tip 2 spotları adı altında iki grupta sınıflandırılabilirler. Tip 1

    spotları spot başına oldukça küçük bir akımla (

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    30

    3.2.6.13. Tersinir Hareket

    Katot spot hareket teorisinde çözümlenmemiş bir problem de, özellikle bir

    manyetik alanda katot spotlarının gözlenen hareketini kapsamlı bir biçimde açıklama

    yetersizliğidir. Basit katot spotları dış manyetik alanın yokluğunda katot yüzeyi

    boyunca gelişigüzel bir hareket sergiler. Uygulanan bir dış manyetik alanın

    varlığında spot davranışı biraz daha karmaşıktır. Elektromanyetik teori, bir manyetik

    akı yoğunluğunun varlığında, B, bir elektrik akım yoğunluğunun, J, J×B gibi bir

    kuvvete tabi olduğunu öngörür. Aksine, katot yüzeyine paralel bir dış manyetik

    alanın varlığında (enine manyetik alan), katot spotlarının teoride beklenenin tersi bir

    yönde hareket ettiği gözlenmektedir. Bu olgu tersine (retrograde) hareket olarak

    belirlenmiş ve onu açıklamak için yapılan çok sayıdaki girişimler göstermiştir ki elde

    edilen sonuçlar ya yetersizdir ya da çelişkilerle doludur. Tersinir hareketin vakum

    odasındaki gaz basıncından etkilendiği gösterilmiştir. Arka plan basınç arttıkça,

    tersinir hareket yavaşlamakta ve sonra kritik bir basınç değerinde tersine

    dönmektedir.

    Juttner ve Kleberg, enine manyetik alanlarda katot spotlarının hareketini ve

    yapısını araştırmak için yüksek hızlı mikroskop kullanmışlardır. Onlar, Şekil 3.4 de

    gösterildiği gibi, katot spotlarından tersinir yönde yayınlanan plazma jetlerine ait

    kanıt bulmuşlardır. Katot spot hareketinin bu jetlerin yönünü takip ettiği

    gözlenmiştir. Drouet tarafından, spot bölgesindeki plazmanın manyetik alan

    tarafından karşıt kenarda hapsedildiğini ifade eden bir hipotez ileri sürülmüştür.

    Plazmanın katot spotlarından kaynaklanan kuvvetler altında genişlemek için yetersiz

    kalması, kararsız durum oluşması için hapsolmasına neden olur ve plazma jetleri

    ortalama 5 km.s-1 hızla tersinir kenara doğru yayınlanır. Yüksek akım arkları katot

    yüzeyinde eşzamanlı çoklu ark spotları sergilerler. Her bir spot katot yüzeyine

    normal yönde bir akım taşır ve sonuç olarak enine bir manyetik alan üretir. Diğer

    katot spotları akabinde tersinir hareket sergiler ve bütün spotlardan kaynaklanan

    toplam alan spotlar arasında bir itici kuvvete neden olur. Yüksek akım ark spotları,

    doğasına bağlı olarak arktaki toplam akıma ve yanma noktasından olan uzaklığa

    orantılı bir hızla yanma noktasından dışarı doğru hareket eder (Erdoğan, 2010).

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    31

    Şekil 3.4. Ark spotlarının aksi yönüne doğru ayrılan plazma jetlerinin görüntüsü

    3.2.6.14. Plazma ve Makroparçacık Taşınması

    Vakum ark depolama teknolojisinin, ileri teknoloji sıkı kaplamalarda

    depolanan parçacıkların yüksek depolama oranı ve yüksek iyonizasyonuna bağlı

    olarak diğer teknolojiler üzerinde üstünlüğü vardır. Vakum ark işlemlerinin önemli

    avantajlarından birisi, katot materyalinden anlamlı bir miktarda enerjitik iyonların

    oluşmasıdır. Vakum ark ile üretilen iyonlar çoklu yüklenmişlerdir ve kompleks

    yüzeyli alt tabanlar üzerinde yoğun ve yapışık kaplama olması için optimum kinetik

    enerjiye yakın (birkaç 10 eV) değerdedirler. Buna rağmen, bir vakum ark deşarjında

    plazma üretimi daima makro parçacıkların bir akısını beraberinde getirir.

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    32

    Aynı zamanda katot spotunda da üretilen bu sıvı döküntüler ve katı kırıntılar

    makro parçacıklar olarak bilinir.

    Katottan yayınlanan makro parçacıkların çoğu 10-800 m/s oranlarında hızlara

    sahip olup, başlangıçta hemen hemen katot yüzeyine paraleldirler. Makro parçacık

    kütle akısının en büyük parçası birkaç mikron çapına sahip damlacıklar ile taşınır.

    Makro parçacıklar plazma içinden geçtikçe plazma ile etkileşime girerler. En yavaş

    ve en küçük makro parçacıklar, katot yayınımlı iyonların onların üzerine çarpmasıyla

    oluşan basınç sonucu kendi radyal yörüngelerinden anoda doğru saptırılırlar. Ayrıca,

    iyon akısı makro parçacıkları ısıtır ve en küçük ve en yavaş makro parçacıklar 2000-

    2600 K dolaylarındaki kararlı durum sıcaklığına ulaşabilirler. Bu sıcaklıktaki iyon

    bombardımanı sonucu oluşan ısı akısı makro parçacıkların buharlaşmalı

    soğutulmasıyla dengelenir. Makro parçacık buharlaştırma MCS arkın plazma

    bölgesindeki gözlenen nötrallerin ilk kaynağı olduğu düşünülür. Buna rağmen,

    makro parçacıklardan yayınlanan nötraller çok uzağa gitmeden önce iyonize

    olacaklardır. Oluşturulan iyonlar bu nedenle başlangıçta makro parçacıkların yüzey

    sıcaklığının karakteristik termal hızlarına sahip olacaklardır (800 m/s). Bu hız

    katottan yayınlanan hızlarla kıyaslandığında yavaş sayılır. İyonlardan kaynaklı

    makro parçacık üretim oranı, akım yoğunluğu ve makro parçacıkların yoğunluğunun

    çarpımına bağlı olacaktır. Diğer taraftan, makro parçacıkların yoğunluğu katot

    materyali ve geometrisine, deşarj akımına ve katot ısısal sistemine bağlıdır.

    Plazma akısındaki makro parçacıklar depolanan tabakada kusurlar oluşturur.

    Bu, özelliklede ince film kaplama durumunda tabakanın niteliğini düşürür. Eğer

    yüksek kalitede opto elektronik film üretimi için plazma kaynakları kullanılacaksa bu

    parçacıklar mutlaka çıkarılmalıdır. Bundan dolayı makro parçacıkların plazmadan

    çıkarılması için basit ve etkili sistemlerin yaratılması önemlidir (Çetinörgü, 2007).

    3.2.6.15. MP Filtresi Dizayn Kriteri

    Katodik ark deşarjı tarafından üretilen iyon akısından makro parçacıkların

    ayrılması veya eliminasyonu birçok araştırma çalışmalarının amacı olmuştur. Bir

    makro parçacık filtrenin kullanımı dezavantajsız değildir. Filtreler genellikle dizayna

  • 3.MATERYAL VE METOD Deniz Kadir TAKCI

    33

    bağlı olarak etkili kaplama oranını belirli düzeylere kadar düşürürler. Bütün filtre

    dizaynları ark kontrolünün temel sorunlarına hitap etmek zorundadır, örneğin; metal

    iyonlarının filtrenin içinden taşınması ve kaynağı kaplanacak parçaların görüş

    açısından korunması gibi. Bütün filtreler ayrıntılı kısıtlamalarla dizayn edilmesine

    rağmen, onlar geometride önemli ölçüde birbirinden ayrılırlar. Bütün bunlara

    rağmen, katottan kaplanacak alt tabana kadar iyonlara yön veren, filtrenin içinden

    geçen manyetik olarak kısıtlanan elektron akısı ile üretilen elektrostatik alana

    güvenmeliyiz. Bu, akı tüpü (flux tube) veya plazma optiksel model olarak

    adlandırılır.

    Yukarıda bahsedildiği gibi makro parçacık filtrenin içinden elektronların

    akışı, iyonlara yön vermek için gerekli elektrostatik alanı üretir. Kullanılan manyetik

    alan iyon yörüngelerini çok uzun süre etkilemek için yeteri kadar güçlü değildir,

    fakat 5-20 mili teslalık alan elektronları kuvvetli bir şekilde etkiler. Elektronların

    limitli çapraz alanlı hareketi sistem içinde elektrostatik bir potansiyelin oluşumuna

    izin verir bu da iyonlara yön verir. Herhangi çapraz alanlı iletken yüzeyler, üretilen

    potansiyelleri düşürecektir ve f


Recommended